1. Büyütme: Büyütecin temel işlevi, bir nesnenin veya metnin boyutunu büyüterek görülmesini kolaylaştırmaktır. Bu büyütme, ışık ışınlarının dışbükey mercekle bükülmesiyle elde edilir. Işık mercekten geçerken kırılır veya içe doğru bükülür ve ışık ışınlarını bir odak noktasına yakınlaştırır.
2. Odak Uzaklığı: Odak uzaklığı, mercek ile odak noktası arasındaki mesafedir. Büyüteçlerde odak uzaklığı nispeten kısadır, genellikle birkaç inç veya santimetredir. Odak uzaklığı ne kadar kısa olursa, elde edilen büyütme o kadar büyük olur.
3. Yakın Nokta: Yakın nokta, gözün bir nesneye odaklanabileceği en yakın mesafedir. Yaşlandıkça yakın nokta artma eğilimi gösterir ve yakın nesnelere odaklanmayı zorlaştırır. Büyüteçler, bireylerin nesneyi yakın noktaya getirmesine olanak tanıyarak net ve büyütülmüş görüntüleme sağlar.
4. Sanal Görüntü: Bir nesne dışbükey merceğe odak uzaklığından daha yakın yerleştirildiğinde merceğin karşı tarafında sanal bir görüntü oluşur. Bu sanal görüntü, gerçek nesneden daha büyük görünür ve mercekten daha uzakta görünür.
5. Açısal Büyütme: Büyütecin açısal büyütmesi, sanal görüntünün büyüteçle bakıldığında oluşturduğu açının, büyütücü olmadan bakıldığında nesnenin baktığı açıya oranıdır. Bu oran, büyütecin sağladığı göreceli boyuttaki artışı belirler.
Büyüteci göze yakın tutarak ve nesneyi odak uzaklığı dahilinde konumlandırarak mercek, izleyiciye daha büyük ve daha net görünen büyütülmüş bir sanal görüntü oluşturur. Bu, daha iyi görünürlük ve küçük ayrıntıların daha kolay incelenmesine olanak tanır.
Elde edilen gerçek büyütmenin merceğin eğriliği ve gücü, mercek ile nesne arasındaki mesafe ve bakan kişinin görme yeteneği gibi faktörlere bağlı olduğunu unutmamak önemlidir. Farklı büyüteçler, farklı ihtiyaçlara ve görevlere uyacak şekilde farklı özelliklere ve büyütme güçlerine sahip olabilir.




